7 Ekim 2011 Cuma

NE ZAMAN ADAM OLURSUNUZ!

  • NE ZAMAN ADAM OLURSUNUZ!

    Bugün günlerden Cuma. Güzel ve pırıltılı bir sabaha uyandık. Korkuyorduk artık sabahları twitter’a girmeye,insanlara günaydın demeye.
    Korkuyorduk çünkü sıkılmıştık, bunalmıştık her gün şehit haberlerini paylaşmaktan ve sabahları onlara gözümüzü açmaktan.
    Parmakla gösterilecek birkaç gazeteci dışında gazeteci kalmayan canım ülkemde, yazan kalemlerin tek tek kırıldığı ve baskı altına alındığı Türkiyem'de bu sabah daha sarsıcı bir haberle uyandık.
    Kendilerini gazeteci diye nitelendiren rant ve reyting uğruna hiçbir şeyden kaçınmayan gazeteci arkadaşlar bugün HABERTÜRK gazetesine attıkları manşetle ve fotoğrafla bir kez daha etik kuralları çiğnemiş ve insanlık suçu işlemişlerdi.
    Kadına şiddete hayır kampanyalarının düzenlendiği, kadın haklarının hiçe sayıldığı, kadınların hâlâ güneydoğu bölgesinde başlık parası verilerek alındığı bir ülkede yaşamaktan utanç duyuyorum. Ama bugün kendimden tiksindim.
    Bu insanlarla aynı lisanı konuşamazdım bu insanlarla aynı havayı soluyamazdım.

    Gelelim konuya; Habertürk gazetesi bugün sürmanşetten sırtından kocası tarafından bıçaklanmış gariban bir kadının fotoğrafını koymuş.
    O kadının 2 çocuğu var ve o kadın aslında fotoğrafı basıldıktan sonra öldü.
    Bugün bakkaldan bütün HABERTÜRK gazetelerini satın alıp sonra da hepsini çöpe attım.
    Evet, istediğin oldu. Cebimden 20 lira çıktı bugün HABERTÜRK gazetesine ve ben o parayı son kuruşuna kadar haram ediyorum.
    Bir Türk atasözü vardır; "bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diye.
    Ne zaman biz bu atasözünü unutursak o zaman daha duyarlı olacağız her şeye.

    Her gün onlarca şehidin olduğu ülkemde umrumda değil Steve Jobs, umrumda değil Katy Perry.
    Bugün mubarek bir gün ve bize sunulan habere bakın.
    Bu haberi yapan, bu haberin o gazeteye basılmasına aracı olan herkesin meslekten men edilmesi gerekir.
    Eğer buna tepki vermezsek devamı gelecektir.

    O resmi basarken kendi kardeşini, kendi anneni düşündün mü hiç?
    O senin annen de olabilirdi, sen de olabilirdin, kız kardeşin de olabilirdi.
    O sokakta her hangi bir gün yanından geçip giden bir kadın da olabilirdi.
    Haince katledilmiş bir kadını bir de senin hançerlemene ne gerek vardı?
    İnsanlığını kaybetmeye değer miydi?

    Böyle bir fotoğraf basıp gazete satmaya değdi mi?
    Yarın uyanacaksın ve insanların yüzüne bakacaksın.
    Her sabah girdiğin bakkala girip sigara alacaksın.
    Nasıl bakacaksın insanların yüzüne?
    Erkek olabilirsin ama adam olmak mangal gibi yürek ister.
    Güzel bir söz vardır; "En güzel yastık vicdandır" der.

    Her şeyden önce gazetecilik ilkelerinin haricinde insanlık adına ayıptır.
    Filmlerdeki sigaranın mozaiklendiğini, erotik sahnelerin kesildiğini, Kemal Sunal filmlerindeki küfürlü sahnelerin biplendiğini düşünürsek; bu olayın ne kadar abest ve çirkin olduğunu daha iyi görebiliriz.
    Merak ediyorum bu insanlar nasıl okullarını bitirmişler, nasıl iyi yerlere gelmişler?
    Üstelik bu ülkenin aydınlarıyız diye geziyorlar sokakta.

    Amaç ülke insanını kaosa sürüklemek, ülke insanını daraltmak ve bunaltmak.
    Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor aslında.
    Asla %50lik kesime diğeri diye bakmıyorum ama aynı havayı solumayı sevmiyorum da.

    Atatürkçü diye insanların yargılandığı, generallerin hücrelerde yatırıldığı, kendinden olmayana öfke kusulduğu bir ülkede uyanıyorum ben her sabah!
    Şehidime 'kelle' dendiği, bölücübaşına 'sayın' dendiği bir ülkede yaşıyorum ben.
    Yaşasın demokrasi...
    O zaman bir de ben sorayım bakayım;
    SİZ NE ZAMAN ADAM OLURSUNUZ...